Showing posts with label ikiz çocuk ebeveynlik çocuk büyütmek anne baba olmak. Show all posts
Showing posts with label ikiz çocuk ebeveynlik çocuk büyütmek anne baba olmak. Show all posts

Wednesday, June 15, 2016

O ÇOCUK PROJE DEĞİL




‘’Büyükler boa yılanlarını içten ve dıştan gösteren resimleri bir yana bırakıp tarih, coğrafya, aritmetik ve dilbilgisiyle ilgilenmemi öğütlediler.’’
Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry

Hazır okullar kapanıyorken samimi bir şekilde içimi dökmek istedim. Belki bu okuyacağımız satırlar çocukların sadece çocuk olduğunu, minyatür yetişkinler olmadığını hatırlamamızı sağlar.

Eminim hepimiz sevdiklerimizin başarılı, sağlıklı, mutlu olmasını isteriz. Ancak son zamanlarda ne kadar mutlu olduğuna değil ne kadar başarılı olduğuna odaklanır olduk. Buna kendimiz de dahil. Biz yetişkinler  çağımız gereği hızlı, sistemli, kurallı saat ve takvimleri takip ederek yaşıyoruz. Çalışma hayatımızdan arta kalan üç dört saat içinde sıkıştırılmış anlar yaşıyoruz. Bu tempodan şikayetçi olup aynı tempoyu çocuklara yaşatıyoruz. Planlayarak ya da planlamayarak çocukları da bu tempoya maruz bırakıyoruz; çünkü aklımızda projelenmiş ve gelecekte görmek istediğimiz bir yetişkin var.

Çocuklara kurs tercihleri sıralıyoruz; ama oyun oynamak ister misin diye sormuyoruz. Karne günü karnesine bakmadan önce sıkıca sarılıp öpmüyoruz. Karnelerini alıyoruz şöyle bir gözden geçirip iyi ama daha iyi olabilirsin bile diyebiliyoruz.  Çocuk ve çocuk ruhuna haksızlık ediyoruz.  Bence çocuk önce mutlu olmalı. Mutlu olan çocuk zaten başarıyı da yakalar. Başarılı olmak her konu ve derste iyi puan almak demek değil tabii ki öyle bir şeyin mümkün olamayacağını okul yıllarından hatırlamış olmamız gerek. Yoksa unuttuk mu? Bence unuttuk...

Bu yaz tatili için bütün çocuklara oyun oynamaktan ve gülmekten al al olmuş yüzler diliyorum. Herkese iyi tatiller!

Yazan:
Okul Önc. Eğ. Ve Ögr. Ögretmeni 



Wednesday, May 11, 2016

İkiz Çocuk Annesi Olmak



Anne olmak zor iş. İkiz çocuk annesi olmak daha da zor iş. Bir de ikiz öğrencilerle çalışmış bir öğretmen olmak daha daha da zor.

İkizlerim doğunca aldı beni bir korku.

Ne yapacağım?
Nasıl davranacağım?
Nasıl eşit davranacağım?

Sonunda bir pedagogun yolunu tuttuk. Çocuklar 18 aylık falandı. kaygılarımı anlattım. Kadıncağız güldü. 'Eşitlik mi?' dedi. 'Dünyada nerede eşitlik var ki?' 'Ayrıca bu iki çocuğun ihtiyaçları da farklı. Birini günde bir kere öpseniz yeter, diğerine her dakika sarılsanız az gelebilir. Siz adil olmaya çalışın.' Bu beni rahatlattı.
Haklıydı.

Sonra diğer kaygı geldi. 'Ama dışardakiler onları hep kıyaslayacak.' Buna da cevap hazırdı. 'İki kardeş olduklarında da yapmıyorlar mı etraftakiler?' Evet yapıyorlar, değil mi? Sen neden ablan gibi değilsin diyorlar tabii. 'Önemli olan sizsiniz' dedi sonra. 'Siz onlara farklı bireyler olduklarını hissettirin. Siz kıyaslamayın. Onlar aradaki farkı anlayacaktır.'

Hala deniyorum. Adil olmaya çalışıyorum. Kıyaslamıyorum. Ya da umarım öyle yapıyorum. Kendi yollarını bulmalarını izlemek istiyorum.
Zor iş.
Ne kadar başarıyorum bilemem ama her gün bir şeyler öğreniyorum onlardan.