‘’Büyükler
boa yılanlarını içten ve dıştan gösteren resimleri bir yana bırakıp tarih,
coğrafya, aritmetik ve dilbilgisiyle ilgilenmemi öğütlediler.’’
Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry
Hazır okullar kapanıyorken samimi bir şekilde
içimi dökmek istedim. Belki bu okuyacağımız satırlar çocukların sadece çocuk
olduğunu, minyatür yetişkinler olmadığını hatırlamamızı sağlar.
Eminim hepimiz sevdiklerimizin başarılı,
sağlıklı, mutlu olmasını isteriz. Ancak son zamanlarda ne kadar mutlu olduğuna
değil ne kadar başarılı olduğuna odaklanır olduk. Buna kendimiz de dahil. Biz
yetişkinler çağımız gereği hızlı,
sistemli, kurallı saat ve takvimleri takip ederek yaşıyoruz. Çalışma hayatımızdan
arta kalan üç dört saat içinde sıkıştırılmış anlar yaşıyoruz. Bu tempodan
şikayetçi olup aynı tempoyu çocuklara yaşatıyoruz. Planlayarak ya da
planlamayarak çocukları da bu tempoya maruz bırakıyoruz; çünkü aklımızda projelenmiş
ve gelecekte görmek istediğimiz bir yetişkin var.
Çocuklara kurs tercihleri sıralıyoruz; ama oyun
oynamak ister misin diye sormuyoruz. Karne günü karnesine bakmadan önce sıkıca
sarılıp öpmüyoruz. Karnelerini alıyoruz şöyle bir gözden geçirip iyi ama daha
iyi olabilirsin bile diyebiliyoruz.
Çocuk ve çocuk ruhuna haksızlık ediyoruz. Bence çocuk önce mutlu olmalı. Mutlu olan çocuk
zaten başarıyı da yakalar. Başarılı olmak her konu ve derste iyi puan almak
demek değil tabii ki öyle bir şeyin mümkün olamayacağını okul yıllarından
hatırlamış olmamız gerek. Yoksa unuttuk mu? Bence unuttuk...
Bu yaz tatili için bütün çocuklara oyun
oynamaktan ve gülmekten al al olmuş yüzler diliyorum. Herkese iyi tatiller!
Yazan:
Okul Önc. Eğ. Ve Ögr. Ögretmeni
No comments:
Post a Comment