Friday, September 2, 2016

Eylül ve Ben



Eylül ayı hep yeni başlangıçlar çağrıştırır bana. Belki de hayatımın baştaki 6 yılı hariç, her yıl Eylül'de yeni bir seneye başladığım içindir...

Okul yaşamım olmuş, benim için vaz geçilmezlerimden.

Eylül denince de aklıma her yıl yeni bir serüvene başlayacağım fikri...

Eski öğrencilerimin sürpriz yaparak okula uğramaları, yenilerle tanışmak, yeni projelere başlamak, geçen yıldan farklı neler yapabilirim diye düşünmek beni genç tutuyor.

Neyse aslında bana Eylül çağrıştıran kitap, film, şarkılardan bahsetmek istiyorum bugün.

#1 Evita müzikali: Yıl 1989 Evita müzikalini bir Eylül günü Harbiye Açık Hava'da izledim ilk. Daha sonra da sanırım müzikal gösterimdeyken tüm Evita ve  Che'leri kaçırmadan izlemeye çalıştım. Nurseli İdiz, Ruhsar Öcal, Suat Arıkan, Kartal Kaan ve Aslı Omağ performanslarını hala unutamam.

#2 Eylül şarkıları çağrıştırır da aynı zamanda: Alpay'ın Eylül'de Gel şarkısı çocukluğumu, Temptetions'ın Papa was a Rollin Stone'u, Charles Aznavour'un Paris au Mois d'Aot'u, Earth Wind and Fire'ın September'ı daha sonraki yılları...

#3 Adalar: Eylül'de İstanbul'da özellikle de hafta içi adalara yapılacak bir günlük bir gezi içinizi ısıtır. Trendsetter'da yayınlanan yepyeni bir yazı tüm güzel anıları canlandırdı. Okumanızı tavsiye ederim.

#4 You've Got Mail: En sevdiğim filmlerden biri olan You've Got Mail, sonbaharda başlar...

#5 Maeve Binchy romanları: Yıllık planlar, programlar, yeni yıla uyum derken akşamları, rahat okunacak ama boş boş şeyler okuyorum suçluluğu hissettirmeyecek sımsıcak hikayeler

Eylül güzeldir işte, yeni başlangıçlar, dökülen sarı yapraklar, ağaçlarda kırmızıya dönen yapraklar... 

No comments:

Post a Comment