Tuesday, April 12, 2016

Masalistan Günlüğümden




Bir süredir yazmak istiyordum da nasıl başlasam, ne yazsam bilemiyordum. Okulumuzun Erasmus projesi için Finlandiya'da 1 hafta geçirdik. Benim için de öğrencilerim için de inanılmaz bir tecrübe idi. Yalnız tecrübe de değil, huzur dolu bir haftaydı yaşadığımız.

Bir süredir Finlandiya eğitim modeli deyip, sınıflardan sandalyeleri çıkartıp pilates topları ile sınıf dolduran okullar var. Ama Finlandiya'da okullarda çocuklar dersleri pilates topu üzerinde dinlemiyor, evet toplar var, sandalyelerde yorulunca çocuklar hareket ediyor, pilates toplarını da kullanıyorlar ama 30 öğrenci masa başında pilates topu üzerinde değil yani.


Çocuklar kendi sorumluluklarını biliyor, okulda yemek yedikten sonra tabaklarını sıyırıp, bulaşık makinesine hazır hale getiriyorlar. Geri dönüşecek çöpler başka yerde, yemek artıkları başka yerde toplanıyor. 


Öğretmenlere saygılılar. Düzen var ama özgürler de.


Dersler blok yapılıyor gibi. Bizim gittiğimiz okulda bir ders 70 dakika idi. 1 günde 4X70 dakika yapılıyor. 4 çeşit ders yani. 


Çocuklar 7. sınıftan itibaren yemek pişirme dersleri alıyor. İsteyen 8 ve 9. sınıfta da bu dersi seçebiliyor. Öğrencilerim arkadaşlarının nasıl yemek pişirdiğini anlattılar evlerinde.


Etkinlikler için gittiğimiz her yerden temizliği yapıp çıktılar. Kış sporları yapılan bir alanda, küçük bir kulübecik kiralanmıştı ara sıra ısınmak, yemek yemek için kullanabilelim diye. 
Eriyen karlardan, buzda kayıp düşülmesin diye yollara dökülem minik taşlardan, 40 çocuk 15 öğretmenden o küçük kulübe tanınmaz hale gelmiş, dağılmıştı. Biz giderken ise bulduğumuz gibi, temiz ve düzenli...

Yaşlı, çocuk herkes hayatın içindeydi... Yaşlı insanlar yürüteçler, ya da kayak soplarından destek alarak sokaktalardı. Arkadaşımla hep, biz olsak 'teyze bu yaşlı başlı haline bakmayıp, bu havada sokağa çıkmışsın' deriz diye kendimize kızdık.

Benim için inanılmaz bir haftaydı. Şimdi düşündükçe Finlandiya benim Masalistanım demek geliyor içimden.

No comments:

Post a Comment