İlkokul 2.
sınıftan beri düzenli kitap okuyan biri olarak, çocukları büyütürken roman
okuyamamak beni en rahatsız eden şey oldu. Sadece çocuk büyütmek ile ilgili
kitapları taramak, aktivite aramak
romanlarımın yerini almıştı ve ben okuyamadığım için suçluluk duyuyordum.
O dönemlerde
Maeve Binchy’yi fark ettim. Çok okunanları okumama huyum olduğundan, elim o
günlerde kitapçı raflarının en çok satan kitaplarından olan İtalyanca Aşk
Başkadır’ı okumaya gitmiyordu ama bir öğrencim kitap sunumunda Evening Class’ı
yapınca, benim de Maeve Binchy’li günlerim başladı.
Kolay okunduğu,
günlük hayattan tanıyabileceğiniz karakterlerle dolu olduğu için sevdim. Bir de
Pandora ve Remzi Kitabevin’de çevirilerinden önce İngilizce asıllarını da
bulunca, Dublin sokakları İstanbul sokaklarına karıştı. Her romanda bir önceki
karakterle karşılaşmak ise tanıdıklık hissi vermenin ötesinde, karakterlerin
gerçekten yaşadığına ikna ediyordu okuyucuyu. Artık ben de Maeve Binchy’nin bir
sonraki kitabını bekleyenlerden olmuştum. Ölümü yalnız beni değil, eşimi de
üzdü, ‘Şimdi ne yapacaksın?’ dediğini hatırlıyorum.
Yeni başlayanlar
için önerim ilk yazılan roman sırası ile okumaları. Böyle yapınca diğer
kitapları okumak daha keyifli oluyor, restoranın kasasındaki kadın, kurs
öğretmeni, ikizler, hepsi kendi hikayesi ile gelip mutfak masanızda kahvenize
eşlik ediyor. Fakat siz ‘ben öyle seri falan okumam’, bir kitabı bana yeter
diyorsanız istediğiniz bir kitabı seçebilirsiniz. Ben en çok ‘Echoes’u
sevmiştim, sanırım o da çevrildi.
E şimdi dumanı
tütün sıcak bir kahve ve iyi bir kitap güzel gider sanırım. İyi okumalar.
Kitapları ve daha fazlası için maevebinchy.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Yazarla ilgili kısa bilgi ve Türkçeye çevrilen kitapları için de Vikipedi'ye bir göz atabilirsiniz.
No comments:
Post a Comment